28 Ocak 2011 Cuma

Güçlenen AKP; biten Türkiye

12 Eylül referandum sonuçları meclisteki partiler için neyi ifade ediyor. Bundan sonra ne olacak? Halk ne bekliyor? Bazı partilerin alması gereken dersler var mı? Yoksa kazanmak için her şey yapıldı mı? Akp bu sonucu hak etti mi? Bu sorumların ve daha fazlasının cevabını bu yazımda sizler ile paylaşacağım.

Parti milleti Türkiye
Bir referandum muhabbeti Türkiye’nin 2010 yılının 2 ayını aldı. Peki, nasıl aldı. Genel seçimler öncesinde meclisteki partiler için miting alanlarında gövde gösterisine dönüşen bu referandum ortamında halkın %58 evet ile değiştirilen maddeleri oyladığına ben emin değilim. Neden? Günümüzde partizanlık öyle bir hal aldı ki takım tutar gibi her partinin sahip olduğu belli bir kitle oluştu. Partilerin kuruluş amaçlarını unutuyoruz zaman zaman, böyle olunca ortaya denetlenmeyen hizmet ve dolaylı olarak kalitesiz hizmet ortaya çıkıyor. Parti ve hizmet bilincine millet olarak ne zaman varacağız çok merak ediyorum.

*** *** ***

Sınıfı Akp geçti!
Referandum başladığından beri çalışmalarını sürdüren 3 büyükler (Akp-Chp-Mhp) ülkeye renk getirdi. Gittikleri yerlerde küçük bir ekonomi yarattılar vatandaşlar için yadsınamaz bir gerçek bu ama halka ne verdiler! Değişmesi için oylamaya giden bir anayasa paketi vardı ortada adam gibi halkı aydınlatan birileri yoktu miting alanlarında… İktidar kendi yaptıklarının övdü. Ana muhalefet yine olmadık yerlerden tuhaf konulara girdi kendisine verilen bu fırsatı değerlendiremedi. İkinci ana muhalefet Mhp bir vardı bir yoktu. Sonuç olarak baktığımızda iyi not alan değil geçer not alan sadece iktidar partisi oldu.


*** *** ***

2. Dünya ülkelerinde sol yoktur
Bizim gibi hangi hep gelişmekte olan ülkeler statüsünde olanlar için yeni diğer bir deyişle kalkınmakta olan (2.dünya) ülkelerde büyük devletlerin ve özellikle Amerika ve taraftarı olan ülkelerde sol eğilimler hiçbir zaman iktidar olamaz. 20.yy’dan günümüze kadar 5 kıtadaki Amerikan politikalarına bakarsak hiçbir zaman sol güdümlü halkçı, sosyalist bir parti ülke yönetimine gelmemiştir. Bunun nedeni ise sağ eğilimi olan muhafazakâr kesimin milliyetçilik, muhafazakârlık ve din üzerinden her zaman daha iyi siyaset yapmalarıdır. Bir ülkeyi kontrol etmek istiyorsan o ülkenin halkına söz geçirecek ve inanacağı birilerini yönetime getirmelisin ki senin ülkenin çıkarlarını korusun! Amerika’nın uluslar arası alanda politikasını incelediğimizde hep bu tablo karşımıza çıkmaktadır. Her zaman özgürlük ve çağdaşlaşma bahanesi adı altında yapılan askeri ve ekonomik harekâtlar ardında Amerikan yanlısı bir yönetim ve sonuç yenidünya düzeninde gizli bir sömürge…

*****

Son söz; Halkın yarısından fazlasının evet dediği ve içeriğini oylayanların büyük bir kısmının bilmediği bir anayasa, kazananların neyi kazandıklarını bilmediği, kaybedenlerin ne kaybettiğini bilmediği bir ortam. Ülkenin güçlenmesi istemeyenlerin tamda istediği bir tablo, peki bunun farkında olan kim?

SAMET SERBEST

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder