22 Ocak 2011 Cumartesi

Yıllarca kandırıldık

Ülkemizdeki ekonomik sorunlar azalacağına giderek artmaya devam ediyor. Seçim zamanı aday her partinin sloganı olan bolluk ve refah seviyesi kelimesi sadece miting alanlarında kalıyor. Millet olarak yanlış göre göre giderek bir umutla bu vaatlere kanıyoruz ve sonucunda ise geçim sıkıntısı ile baş başa kalıyoruz. peki millet olarak biz sıkıntıyı çekerken seçtiğimiz vekillerimiz ve onların kurduğu hükümetler neredeler....

***

Evet ülke olarak devamlı olarak gelişmekte olan bir ülkeyiz. Kim bilir belki bizden önceki kuşakta da bu gelişim devam etmiştir. Nasıl bir gelişimdir ki bu bir türlü gelişmiş bir ülke olamadık. Bazılarınız bu yazımı 60'lı 70'li yıllar ile kıyaslayacak. Ben yaşım itibari ile bilmediğim fakat izlediğim Yeşilçam filmlerinden gördüğüm kadarıyla yağ, şeker, tüp...vb kuyruğu varmış o günlere göre kıyaslarsanız sonucu söylemeye gerek yok. Sizin dikkatinizi çekmeye çalıştığım şey ne kadar geliştiğimiz değil. Nasıl geliştiğimizdir. Bakın Dubai bizden gelişmişlik bakımından nerede fakat son yaptığı açıklamalar ile olan 59 milyar dolar tutarındaki borcunu ödeyemeceğini açıkladı. Gelişmişlik seviyesinden ne anladığımızda önemli ben Dubai'yi gelişmiş olarak görmüyorum ve göremem de belirli güçlerin oyuncağı olmuş şeyhleri, yöneticileri kendi halkının çektiği sıkıntılara rağmen Avrupa'da istediği gibi para harcaya biliyorsa ben o ülkeye gelişmiş diyemem.

***

Bizde durumlar nasıl daha da vahim hükümetlerin dönemlerine ve borçlanılan miktarlara baktığımızda şok oldum. Sizi bu tablolara boğmak istemiyorum. Ancak bir ülkenin ekonomisi bilinçli olarak bu kadar kötü yönetilir. Başımıza getirilen bakanlara bakılırsa geçtiğimiz yıllarda ve şuanda şaka gibi bir durum. Hiç bir şeyden anlamıyorsanız. Memurlara verilen ve enflasyon oranları göz önüne alınarak yapılan zamlara bakın ve aynı memurların ceplerinden çıkan zamlara (Doğal gaz, elektrik, su, telefon, gıda maddeleri) fiyatlarına gelen zamlara baktığımızda bilinçli olarak yapılan bir halkı fakirleştirme hareketi göreceksiniz. Bunu yaparken iktisadi ve reel düşünmeyi bırakın öyle düşünseler, ülkenin çıkarlarını (halkın) düşünseler bu şekilde bir yönetim tarzları olmaz. Bu sözlerim sadece şuanda bulunan iktidara değildir Aynı zamanda gelmiş geçmiş tüm hükümetleredir. Hatırlayınız 2001 krizinde ekonomi için ABD'den bakan geldi. Kemal Derviş ne oldu develasyon oldu. Dolar birden fırladı Türk lirası yerle bir oldu. Sonra Derviş Bey nerede geldiği yerde Amerika'da peki bu işin erbabı Amerika'da yetişiyorsa bize gelen adamlar neden hep ülkeyi geriletmeyi başarıyor. Sizce bunda bir kasıt yok mu? Kalkınma diye bağırıyorlar sonuç gelirler kriz olur veya ülkemiz borçlandırılır sonra Amerika'da bol maaşlı işleri hazır gerçi o maaşa gerek kalmıyor giderken boş gittiklerini sanmıyorum.

***

Millet olarak artık gerçeklerin farkına varmamızın zamanı geldi. İster solcu deyin, ister sağcı, demokrat, liberal, kapitalist, komünist..... ne derseniz deyin ben doğruları yazdığımı bildiğim sürece siz ne isterseniz dersiniz. Uyan Ey Türk! Bizi yıllardır bu şekilde uyuttular bizde bu oyunun bir parçası olduk. Artık bunu bilincine varın oyuncu senarist olmanın zamanı geldi.

"Bir Ülkeyi Silahla Teslim Almaktansa Parasıyla Esir Almak Daha İyidir" S&S

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder